Yeni Öğretmenlere Bir Kaç Tavsiye

Göreve yeni başlayan öğretmenlere verdiğimiz kurslarda sık sık "kendin ol" ya da "kendin gibi davran" tavsiyelerde bulunuyoruz. Ancak "kendin ol" ne demektir ve ne demek değildir üzerine biraz söylenmesi gereken şeyler var.

Kendin Ol! Ne Demek?

İstediğin gibi konuşmak: Kendin olmak demek, ağzınızdan çıkacak her şeyi söylemek değildir: iyi bir öğretmen olmanız ve gerektiğinde politik davranmanız anlamına gelir. Politik olmanın dürüst olmamakla eş değer olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Durum böyleyse, öğretmenlik hayatınızda zorlanmanız çok muhtemel. Politik olmak, nerede nasıl konuşmanız gerektiğini biliyor olmanızdır.

Kendi Stilinde Giyinmek: Sadece Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde “ ilk imaj” çok önemlidir. Bu yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. Dolayısıyla kendiniz olacaksınız diye öğrencinin karşısına sıradan biri olarak çıkmanız gerekmiyor. Hayatta her şeyin bir adabı var. Unutmayınız ki karşınızdaki öğrencilerin nasıl bir ruh halinde olduğunu bilmiyorsunuz. Sınıfın karşısına çıkarken kıyafet seçiminizi iyi yapmalısınız. Bunların şekilcilik olduğunu düşünüyor olabilirsiniz ya da size gerçekten çok saçma geliyor da olabilir. Aklınızda bulundurmanız gereken, öğrencilerin bu tip konulara önem verdiği ve sizi kabullenme süreçlerini çok etkiledikleri olmalıdır.

Öğrencilerden Beklentinizi Dile Getirmek: Öğrencilerden beklentilerinizi net bir şekilde ortaya koymanız gerekmektedir. Öğrenci sizin hangi durumlarda nasıl davranacağınızı çok iyi bilmeli ve siz bu durumları çok net bir şekilde ortaya koymalısınız. Sene başından öğrencilerle tüm pazarlığınızı net bir şekilde yapmalısınız.

Nasıl bir Kariyer İstediğinizi Baştan Belirtmek: Göreve yeni başladınız ve 20’li yaşlardasınız. Hedefinizin stratejik olarak ne olduğunu düşünün. Stratejik düşünebilmek ve stratejik hareket edebilmek oldukça kritik bir başarı kriteri. Eğer beklentiniz ileride yönetici olmak ise bu doğrultuda şimdiden çalışmalara başlamanız gerekmektedir.

Unutulmamalıdır ki öğretmenlik; anlatılması mümkün olamayan ancak yaşanılarak elde edilebilecek bir sevda ve vazgeçilmez bir tutkudur. Nasıl ki; insan aşık olur da; sevdiği insandan başkasını düşünemez, rahat bir uyku uyuyamaz işte öyle bir tutkudur, aşktır öğretmenlik.

Hatta bazen o derece hayatınızın öğretmenlik hayatınızla özdeşleşir ki; dünyayı sınıfınız ve dünyadaki tüm insanları da öğrenciniz zannedersiniz ve gözünüz mesleğinizden ve öğrencilerinizden başkasını görmez olur.

Bir bakıma insanı yakaladığı zaman ölene kadar peşini bırakmayan bir hastalık gibidir öğretmenlik. Ama kötü bir hastalık değil; her şeyi güzelleştiren, her türlü olumsuzluğa rağmen her şeye iyimser yaklaşabilmeyi sağlayan özel bir hastalık.

Yeni eğitim öğretim yılımız herkese hayırlar getirsin.