KalDer Türkiye Kalite Derneği Bursa Şubesi
E-Bülten

Toplam Kalite Bir Yaşam Biçimidir

2024
Sayı:263

 

Mehmet Sezer

KalDer Bursa Şubesi

Çevre İş Sağlığı ve Güvenliği Kalite Uzmanlık Grubu Üyesi

Ümit OSGB A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı

 

                                                    Türkiye ‘de İş Kazaları

 

Öncelikle iş kazasının tanımından başlamak istiyorum.

 

İş kazasının tanımı İLO ‘ya göre:

“Önceden planlanmamış, bilinmeyen ve kontrol altına alınmamış olan, etrafa zarar verecek nitelikteki olaylar.”

 

Dünya Sağlık Örgütü ‘ne göre:

“Önceden planlanmamış, çoğu zaman yaralanmalara, ölüme, makina ve teçhizatın zarara uğramasına veya üretimin bir süre durmasına yol açan olay.”

 

ve 5510 sayılı SSK Kanununa göre:

“Aşağıdaki hal ve durumların birinde meydana gelen, sigortalıyı hemen veya sonradan bedence ve ruhca zarara uğratan olay”dır.

 

-  Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,

İşveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla,

- Sigortalının işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden, asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

-  Emzikli sigortalı kadının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

Sigortalının, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında.Buna göre özetle iş kazasını iş ile ilgili olması ve önceden planlanmamasıyla birlikte çalışana, makine ve ekipmana zarar veren veya verebilecek olaylar olarak özetlemek yanlış olmaz düşüncesindeyim.

 

 

Türkiye‘de son 10 yılın istastiklerine göre yılda 1000-1500 arası ölümlü iş kazası,2000-2500 arası sürekli iş göremezlikle sonuçlanan iş kazası yaşanmaktadır. İş kazalarının oluş şekline ve sektörlere baktığımızda en çok ölümlü iş kazasının yaşandığı inşaat sektöründe yüksekten düşme, malzeme düşmesi, elektrik çarpması, iskele çökmesi, toprak kayması, maden sektöründe grizu patlaması, göçük, tersane sektöründe yüksekten düşme vb gibi sürekli olarak aynı sebeplerden tekrar eden iş kazaları ile karşılaşmaktayız.

 

Bu iş kazalarının aynı sebepler dediğimiz kök sebeplerini incelediğimizde ise iş güvenliği mevzuatında belirlenmiş standardların çalışanlar tarafından uygulanmaması ve işverenlerin denetleme ve izleme görevini ihmal etmesi, kullanılacak iş ekipmanlarının veya çalışma alanının yetkili kişilerce çalışma öncesinde, mevzuatta belirtildiği şekilde kontrol edilmemesi olduğunu düşünmekteyim.

 

Bu ihmallerin sebebinin yürürlüğe giren İSG Kanunu kapsamındaki yaptırımların belli sayıdaki büyük ölçekli firmalar dışında henüz tam anlamıyla anlaşılamamış ve uygulamaların etkinliği ne yazık ki tam anlamıyla sahaya yansıyamamış olması ile ihmallerin veya göz ardıların sebebi olan ”bana bir şey olmaz” zihniyetinde çalışmaların sürdürülmesidir. Örneğin, 2012 yılında Resmi Gazete ‘de yayınlanarak yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve bu kanunun özellikle iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli bulundurma zorunluluğu veya tehlike sınıflarına göre zorunlu verilmesi gereken ve periyodik olarak tekrarlanması gereken iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri  vb.

 

Bu durumun düzeltilmesi için benim naçizane önerilerim ise;

Firmalar ve özellikle yeni kurulan işyerleri iş sağlığı güvenliği yönetmeliklerinde yazıldığı gibi daha planlama aşamasında güvenlik kültürünün oluşturulması ve yaygınlaştırılması, işverenlerdeki ve çalışanlardaki bireysel iş sağlığı ve güvenliği bilincinin arttırılması için faaliyetlerini mevzuatta yazılı olan gereklilikleri yerine getirilmeli ve bu gereklilikler firmalar tarafından yapılmadan resmi kurumlarca ruhsatlandırma yapılmamalıdır.

Ayrıca iş sağlığı ve güvenliği denetimleri artırılamıyorsa tıpkı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın uyguladığı gibi, firmalar periyodik olarak eğitim kayıtlarını, güncel risk değerlendirmelerini, acil durum plan ve ekiplerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın oluşturacağı bir web yazılımı üzerinden kendi adlarına sisteme yükleyebilmelidirler. İSG yaklaşımının proaktif olabilmesi için mevzuatta yazılı olan zorunlulukların firmalara mutlaka sahada uygulatılması gerektiğini düşünüyorum.

 

Saygılarımla,

 

Geri