KalDer Türkiye Kalite Derneği Bursa Şubesi
E-Bülten

Toplam Kalite Bir Yaşam Biçimidir

2024
Sayı:263

Sema Aydemir

KalDer Bursa Şubesi

Sağlıkta Kalite Uzmanlık Grubu Üyesi

Beykoz Cam İşleme Sanatı Kursiyeri

Beykoz Cam İşleme Sanatı

 

Cam zarafeti, ışık geçirgenliği, kimyasal dayanıklılığı, yalıtkanlığı ve geri dönüşüm özelliği nedeniyle yaşam alanlarımızı çevrelemiştir. Asırlardan beri sofra eşyasından vazolara ve aydınlatma araçlarına, mücevherlerden endüstriyel malzemelere kadar çeşitli nesnelerin yapımında kullanılmış ve tarih boyunca insan yaşamında önemli bir yer işgal etmiştir. Yapay malzemelerin en eskilerinden biri olan cam, çekiciliğinden taviz vermeden, kırılgan olduğu kadar dayanıklı, ağır olduğu kadar hafif ve aynı zamanda büyüleyici bir malzemedir.

 

 

Genel tanımıyla cam; silis, potas ya da soda, kireç ve bazen daha başka katkı maddelerinin de beraberce ergitilmesi ile elde edilen saydam, yarı saydam veya opak, şekilsiz ve kristalleşmeden katılaşan inorganik bir maddedir. Isıtıldıkça akıcılık kazanan ve soğutulduğunda  sertleşen ve kırılganlaşan  bu maddeye tarih boyunca  şekil vermek için çok uğraşılmış ve  birçok şekillendirme teknikleri geliştirilmiştir.  Teknik zorluklarına karşın, çeşitlilikler bakımından çarpıcı etkisi olan cam ürünler, tarihin her döneminde, üretildiği  bölgeye “gücünü temsil eden bir kimlik” yansıması bakımından katkı sağlamıştır.

 

İnsanlar  tarafından binlerce yıldır hayranlık uyandıran camın keşfi 5000 yıl öncelerine dayanır. Suni cam yapılmadan çok daha evvel insanlar, doğada bulunan camlara elleriyle şekil vererek kullanmışlardır.

 

Türk el sanatları arasında yer alan cam işleri, ilk olarak mimaride alçı vitray tekniği olarak kullanılmaya başlanmıştır. Daha sonraları günlük yaşam içinde kandil, kadeh, sürahi ve tabak olarak kullanılan cam, Memlükler ve Eyyübiler döneminde en parlak dönemine ulaşmıştır. Selçuklu döneminde ise, malzemeye olan hâkimiyet artarak cama, oyma, basma ve perdahlama teknikleri kullanılarak desenleme yapılmıştır.


Cam sanatı mirası içinde Doğu Akdeniz ve Anadolu'nun özel bir yeri vardır. Çünkü ilk cam üretimi Doğu Akdeniz'de başlamış, Roma İmparatorluğu döneminin gelişmiş cam sanayi de bu topraklar üzerinde önemli ürünler vermiştir.

1450 yılından bu yana Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise, bu miras, İstanbul'da gelişen başarılı bir camcılığı desteklemiştir. Özellikle Topkapı Sarayı tarafından desteklenerek gelişen bu yarışın en son ve en ilginç sonuçlarından birisi, 200 yıl önce Sultan III. Selim döneminde başlatılmış olan Beykoz camcılığıdır.

 

Aslına bakılırsa Beykoz camcılığı, 1800'lü yıllardaki Sanayi Devrimi'nin Osmanlı İmparatorluğu üzerinde yaptığı önemli bir değişimin simgesidir. Sultan III. Selim döneminde, Beykoz cam atölyelerinde ilk üretildiği günden beri, büyük bir ün kazanan, günümüze kadar yaşayarak gelebilen, önemli müze ve koleksiyonlarda bulunan 'Beykoz Camları' böylelikle yaratılmıştır.

 

Türk camcılık tarihinin en önemli izlerini taşıyan Beykoz İşi cam ürünlerden çeşmibülbüller gerek form, gerek üzerlerine işlenmiş desen olarak incelendiğinde geleneksel Osmanlı biçimlerinde yapılmış ve Osmanlı üslubuna göre bezenmiş oldukları görülür. Çeşmibülbül denilen bu filigranlı camlar Osmanlı beğenisini ve sanat anlayışını yansıtırlar.

 

 

Çeşm-i bülbül

 

Geçmişte cam ustalarının o gün için ancak elle yapabildiği  olağanüstü yapıtları bugün makineler üretebilmektedir. Yine de bugün el yapımı, cam ürünlerde oldukça önemli bir yer tutar. Cam üzerinde  de çağdaş sanatın canlandırıldığı görülmektedir.

 

Geleneksel Türk camcılığı dendiğinde akla gelen sınırlı sayıda eser olduğu görülmekte ve bu eserler Osmanlı kültür ve sanatının birer simgesi olarak üretildiği dönemin özelliklerini yansıtabilmektedir. Zengin dekorlu, kesmeli, altın işlemeli, bir anlamda “baş yapıt” diyebileceğimiz eserler bugün müzelerde yer almaktadır. Bu günlük eşyalar arasında çiçeklikler, laledanlar, gülsuyu şişeleri, çeşitli içki takımları, Beykoz işi çeşm-i bülbüller, gülabdanlar, ibrikler, sürahiler, kandiller, karlıklar, şişeler, tabaklar, kaseler, bardaklar, lokumluklar, hokkalar ve buna benzeyen eserler bulunmaktadır.

 

Cam tüm toplumlarda duygu, düşünce ve toplumsal değerlerin bir anlatım aracı olmuş ve zamanla ait oldukları toplumun kültürel değerleri hakkında fikir verebilecek türde simgesel ürün haline gelmiştir. Anadolu, simgesel cam ürünlerinin yapıldığı en önemli coğrafyalardan biri olmuştur.

 

Beykoz’da üretilerek Avrupa insanını etkileyen ve Beykoz tipi olarak adlandırılan cam ürünler‚ bütün inceliğiyle Türk zevkini yansıtan ve geleneksel Türk camcılığını simgeleyen örneklerdir. Beykoz tipi diye adlandırılan cam ürünler esas olarak dört ana grupta toplanmaktadır. Bunlar;

1. Kristaller ve renksiz camlar

2. Renkli camlar

3. Opal camlar

4. Çeşm-i bülbüller olarak sıralanabilir.

 

 

Gülabdanların üzerinde, genellikle çok ince bir zevk ve ustalıkla işlenmis meyve, çiçek resimleri, büyük, küçük geometrik şekiller, ay yıldız vb. bulunur. Form itibariyle çok çeşitlilik arz ederler.

Günümüzde Beykoz işi cam süsleme sanatının yaşatılması için çeşitli atölyelerde kurslar verilmekte eserler üretilmektedir. Cam sanatçıları eserlerini sergilemekte ve tanıtımını yapmaktadırlar. Oldukça ince bir zevke sahip olana Beykoz cam süslemeleri ince detay ve özenli çalışma gerektirmektedir. Her biri ayrı bir zevke ve inceliğe sahip bu eserlerin geliştirilmesi yaşatılması için gönüllü olmak gerekmektedir. Bu işi yapmak için gönül vermek, benimsemek gerekir.

 

Cam üzerinde çalışmak çok keyifli ve zevkli bir iştir. Uzaktan baktığınız obje yapılan işlemlerle hayat bulmaktadır. Bu işleri yapmak sabır gerektirir. Evimize aldığımız cam objeler kim bilir kimin elinde hayat bulmuştur, kim ona gönül vererek yapmıştır bilemeyiz. Ama aldığımızda keyifle evimizi, masamızı süsler, bizi mutlu eder. Eseri yaratan sanatçı fırçayı aldığında ne yapacağına karar vermiştir. Uzun uğraşılardan sonra eser ortaya çıkar.

 

Biz de Beykoz Cam İşleme Sanatı kursiyerleri olarak elimize aldığımız objede ne yapabiliriz nasıl güzel olur bunu görüyoruz. Önce fırça tutmayı öğreniyoruz. Bu ile büyük incelik gerektiriyor. Sonra neler yapabileceğinizi görüyorsunuz. Yapraklar, çiçekler, kuşlar, kelebekler, çizgiler camla bütünleşerek canlanıyorlar. Eserler ortaya çıkınca aldığınız keyif anlatılamaz…

 

Kaynaklar:

1-Fuat Bayramoğlu Cam Sanatı ve Beykoz Cam İşleri

2-http://www.beykozcam.com.tr

Geri